22 Temmuz 2013 Pazartesi
BORCA ZEYTİN
Nasrettin Hoca pazarda zeytin satıyormuş, kendisinden iki üç sokak ileride oturan ve yarıbuçuk tanıdığı bir kadın gelmiş ve Hocayla aralarında şu diyalog geçmiş;
Kadın;
- "Zeytinin iyi mi?"
Hoca;
- "Tadına bak."
Kadın;
- "Ben orucum."
Hoca,
- "Madem oruçlusun zeytini al git parasını sonra ver."
Hocanın birdenbire aklına düşmüş; Ramazan değilmiş çünkü.
Hoca;
- "Tuttuğun oruç ne orucu ki?"
Kadın;
-" Üç sene önceden borcum vardı da onları tutuyorum."
Hoca torbaya doldurduğu zeytinleri sepete geri dökmüş ve;
- "Get anam get... Allah'a olan borcunu üç senede veriyorsan bizim borcu ne zaman getirirsin kim bilir." demiş.
17 Temmuz 2013 Çarşamba
SESSİZLUK
Amigo maçtan önce seyircilere tarif eder:
- "Sağ kolumu kaldırınca, bizim takım için lehte. Sol kolumu kaldırdığımda karşı takım aleyhine bağıracaksınız. İki kolumu birden kaldırınca sessizlik."
Maç başlar, amigo sağ kolunu kaldırır:
- "Ya ya ya, şa şa şa bizim takım çok yaşa!"
Sol kolunu kaldırır:
-"Yuuuuh!"
İki kolunu kaldırır. Seyirciler hep bir ağızdan:
- "Sessizluk, sessizluk!"