23 Eylül 2013 Pazartesi

BOYNUZSUZ KOÇ




Şair Haşmet, bir kurban bayramı arefesi kurbanlık almak için Beyazıt meydanında dolaşırken yine kendisi gibi şair olan Fıtnat Hanım'a rast gelir.

- "Maaşallah hanımefendi! Sebeb-i tenezzühünüz nedir? Bir hizmetiniz varsa, emredin göreyim", der.

Fıtnat Hanım cevap verir:

- "Malum, yarın bayram, kurbanlık almaya çıktım."

Haşmet güyâ fırsatı yakaladığını zanneder:

- "Kabul ederseniz bu sene kurbanınız ben olayım!"

Fıtnat Hanım taşı gediğine kor:

- "Teşekkür ederim. Bu sene boynuzsuz koç seçeceğim!"

Tablo; Osman Hamdi’nin “İstanbul Hanımefendisi” 

17 Eylül 2013 Salı

GAZETELİ RESİM


Sedat Simavi, haftalık "Resimli Gazete"yi çıkarmaktadır.Gazetesinde pek çok resim bulunmasını istediği için, bir gün Nazif'e yazılarını kısa kesmesini rica eder. Nazif dayanamaz şu cevabı verir:

-Birader,siz Resimli Gazete değil, gazeteli resim çıkartmak istiyorsunuz galiba!

BEYEFENDİNİN SUYUNU YIKA DA GETİR




Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Abdülhak Şinasi garsonu çağırıp su istemiş. Edebiyatımızın bu zarif şahsiyeti, kirden ve mikroptan aşırı derecede korkarmış. Hem de eldivenle el sıkacak kadar.

Süleyman Nazif, bunu bildiği için garsona seslenmeden edememiş:


- Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir...

İPEK PİJAMA



Genç adam  işten çıkmadan önce karısını evden arar;

-"Tatlım , patron bir kaç arkadaşıyla beraber büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor. Bu hafta sonunu orada geçireceğiz,  terfi almam için iyi bir fırsat, bir kaç parça giysi ile olta çantamı hazırlarmısın? İş yerinden gideceğiz ve geçerken evden çantaları alırım. Ha, hepimiz birarada yatacakmışız yeni ipek pijamamı da koyarmısın."

Karısı biraz işkillenir. Fakat kocasının istediklerini de yapar. Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur Ama iyi gözükmektedir. Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.

Genç adam:

-"Ha, evet epey balık tuttuk. Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın."

Karısı:

-"Nasıl olur? Olta çantasına köşeye koymuştum. Bak burada duruyor!"