25 Nisan 2019 Perşembe

SAZIN PERDELERİ

Hoca'ya sormuşlar : 

- "Saz çalmayı bilir misin?"

- "Bilirim" demiş.

- "Buyur, çal bakalım" diyerek eline bir saz tutuşturmuşlar. Hoca mızrabı almış, perdelere basmadan tellere vurmağa, tuhaf sesler çıkarmağa başlamış.

- "Saz böyle mi çalınır a Hoca?" demişler, "parmaklar perdeler üzerinde gezdirilir, mızrap tellere
vuruldukça da sazdan makamlara göre ses çıkar."

- " Perdeleri bulamayanlar öyle çalar" demiş Hoca; " Ben sazı elime alır almaz perdeyi buldum! Ne diye boşuna gezineyim."

YALANCI BÜLBÜL

Hoca bir gün, yol kenarındaki bahçeye dalarak incir ağacına çıkmış, incir yemeye başlamış. Hocayı görerek ağacın altına koşan bahçe sahibi seslenmiş.

- "Hey ! Sen kimsin ? Ne yapıyorsun orada ?"

- "Ben bülbülüm" demiş Hoca.

Adam :

- "Öyleyse öt bakalım" deyince, Hoca karga gibi acayip sesler çıkarmış.

- "Bu ne biçim bülbül sesi yahu", demiş adam. "Bülbül hiç böyle mi öter."

- "Ne yapalım" demiş Hoca, "yalancı bülbül bu kadar öter!"

SENİNLE DE KONUŞULMUYOR

Hoca bir gün karısına :

- "Hatun" demiş, "Şu bizim komşu, çarıkçı, Mehmet ağanın adı neydi ?"

- "Kendin söyledin ya, efendi" demiş karısı, "Mehmet ağa."

- "Canım, dilim sürçtü işte... Ne iş yapar diyecektim." demiş Hoca.

- "A efendi" demiş karısı, "kendin çarıkçı demedin mi?"

- "Anlasana işte" demiş Hoca, "nerede oturuyor demek istedim."

- "Efendi, bugün sana ne oluyor?" demiş karısı "Komşu" dedin ya..."

Hoca birden sinirlenmiş.

- "Aman be karı... Seninle de bir türlü konuşulmaz ki!"

SESİNİN ARKASINDAN KOŞUYORMUŞ

Hoca ikindi ezanını okurken komşularının evlerinin önlerinde birbirleriyle konuşuyorlar, sanki ezan sesini duymuyor gibi davranıyorlarmış. Hoca sesini biraz daha yükseltmiş, amma bakmış ki fark eden bir şey yok. O tarafa doğru koşmaya ve koşarken de ezanı okumaya devam etmiş. O komşulardan birkaç kişi Hoca'ya bir şey olduğunu düşünerek yanına koşuşup sormuşlar : 

- "Ne oldu Hoca Efendi, niçin koşarak ezan okuyorsun.?"

- "Sesimin nerelere kadar gittiğini merak ettim de; arkasından koşuyorum" demiş.

GÖNLÜM RAZI OLMADI

 

Nasreddin Hoca, kasabadan aldığı malzemeleri bir çuvala yerleştirmiş ve çuvalı sırtına alarak eşeğine binmiş, köyüne doğru yola düşmüş. Yolda Hoca'yı görenler:

- " A be! Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın ?" diye sormuşlar.

- "Ne yaparsın" demiş Hoca, "zavallı hayvan zaten benim bütün kahrımı çekiyor. Kendi bindiğim yetmiyormuş gibi çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı."

1 Nisan 2019 Pazartesi

GAZ LAMBASI

Afacan Hayri babaannesine sorar;

- "Babaanne, sen evlenirken dedemden elektrik aldın mı?"

 Babaanne;

- "Yok yavrum, bizim zamanımızda gaz lambası vardı." der.

YÜRÜRKEN

Doktor uzun zamandan beri tedavi ettiği Temel'e sormuş;

- "Bacağın nasıl?"

- "Hala sekeyrum."

- "Devamlı mı?"

- "Yok daa yürurken."