16 Aralık 2020 Çarşamba

DAHA PAHALIYMIŞ

 

Eczacı Levi alı al moru mor bir şekilde İzhak?ın kapısını çalmış:

- "Ne oluyor Levi?"Nedir bu telaş?"

- "Sorma İzhak! Ben bugün sana mide ilacı veriyorum diye zehir vermişim!"

-" Eyvah! Ne olacak şimdi?"

- Ne mi olacak? Zehir daha pahalı 5 lira daha vereceksin!"

BANKA İLE ANLAŞMA

                                              
Salamon, büyük bir bankanın kapısın önüne yerleşmiş kestane pişirip satıyor, iyi de para kazanıyorudu. Bir gün dayısının oğlu Levi yanına sokuldu:

-"Salamon, başım çok darda. Bana bin lira borç verir misin?" dedi.

-"Veremem."

-"Yapma be Salamon! Neden?"

-"Veremem dedim ya.  Banka ile anlaşmamız var. Ben kimseye ödünç para vermeyeceğim, o da kestane satmayacak."

1 Aralık 2020 Salı

BİR DAHA GELMEM


Camide Bektaşi namazdan sonra yüksek sesle dua etmeye başladı;

-"Yarabbi! Bu evine ilk geldiğim gündür, bunlar gibi her gün beş kez seni rahatsız etmem, borcumu ödeyecek kadar para ihsan et, bir daha gelmem ve seni rahatsız etmem."

NEDİR BENİM ÇEKTİĞİM?


Kapıyı çalan Bektaşi Dedesi açan oğluna hışımla bakmış, oğlu çekinerek;

-" Hayrola peder ne yaptım?" diye sormuş.

Dede;

-" Ah evladım! Şu anan ile müezzinden çektiğimi bilemezsin?"

-"Ne yaptılar sana baba?"

-" Daha ne olacak oğul!  Eve gelirim anan bir saniye oturtmaz "haydi bakkala, haydi kasaba" der dışarı çıkarım orada da müezzin "haydi namaza" diye bağırır durur. Bana bu dünyada hiç rahat yok mu?


19 Kasım 2020 Perşembe

O BENİ BOĞACAKTI


Hoca memleketin ileri gelenlerinden birinin evine konuk gitmiş. Gece yatması için bir oda ve yatarken giymesi için gece kıyafeti ile bir başlık vermişler. Hoca kıyafeti giymiş ve başlığı takmış ancak başlık kafadan geçip boynuna kadar düşmüş, zoru çözmekte usta olan hoca hemen kuşağı ile başlığı sıkarak ikiye bölmüş ve kafasına geçirmiş. Sabah hocayı namaza uyandırmak için odaya giren ev sahibi durumu görünce hocaya takılmış.

- "Hocam başlığı niçin boğdun?"

Hoca muzipçe  cevaplamış;

-" Ben onu boğmasaydım o beni boğacaktı!"  

8 Kasım 2020 Pazar

EŞEĞİN BAŞI

 

Hocanın eşeğinin yem torbasını başından söküp çalmışlar, ertesi  gün hoca torbasını başka bir eşekde görmüş.


-" Allah, Allah başı benimki ama gövdesi değil nasıl olur bu?"demiş.

DEVENİN KANADI

 

Nasrettin Hoca bir toplulukta sohbet ederken;


-"Yatıp kalkıp Rabbim deveyi kanatlı yaratmadığı için şükredin yoksa damlarımız başımıza çökerdi!" demiş.

14 Ekim 2020 Çarşamba

YA ŞEMSİYEMİ PAYLAŞMASAYDIM

 


Adamın biri yaz günü yolda yürürken şiddetli bir yağmura yakalanmış. Gök delinmiş, boşaldıkça boşalıyor. Yolda da altına sığınacak ne bir ağaç ne bir dam var.

Bu arada arkasından gelen birisi haline acımış ve şemsiyesinin altına davet etmiş. Adam nasıl teşekkür edeceğini bilememiş ve şemsiyenin altına sığınarak sırılsıklam olmaktan kurtulmuş. Biraz sonra yağmur dinmiş ve şemsiyenin altından çıkmış. Yol boyunca şemsiyenin sahibi sürekli olarak;

-" Şemsiyemi paylaşmasaydım halin haraptı, yanıma sokulmasaydın halin haraptı” diye konuşmuş durmuş.

 Adam her seferinde teşekkür etmesine rağmen öbürü sürekli başına kakmış durmuş. Adamın sabrı taşmaya başlamış, bir su birikintisinden geçerken birikintinin içine yatmış, yuvarlanmış ve bağırmış.;

- “Ulan, şemsiyenin altına almasaydın bundan daha beter ıslanmazdım ya.”

11 Ekim 2020 Pazar

MÜTHİŞ ÖRNEK

 

 Fizik sınavında öğretmen sorar;

-" Sıcaklık ve soğukluğun cisimler üzerindeki  etkisi hakında kim örnek verecek?"

Öğrenci;

-"Efendim sıcaklık cismi uzatır, soğukluk ise kısaltır."

Öğretmen;

-"Örnek verebilirmisin?"

Öğrenci;

-" Günler yazın uzar, kışın ise kısalır."

SON CAHİLLİK

 

Ömrünü hovardalıkla geçiren bir adam evlenir. Yakın arkadaşı kendisine;

-" Artık evlendin, barklandın, cahillikten vazgeçersin herhalde." diyince.

-"İnşallah, son cahilliğm olur." diye cevaplar.

1 Ekim 2020 Perşembe

PİL TAKMIŞ

 

Köpüde balık tutan Temel'e yaklaşan sarışın, kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakarak;

-"Bunlar taze mi?" diye sordu.

Temel;

-" Yok da hanum, pil dakdimda oynayilar."

18 Eylül 2020 Cuma

BAŞA GİDEN YOL

Evin yaramazının başı ağrıyordu. Doktor çağırdılar, muayeneden sonra reçete yazan doktor çocuğa;

- "Bak şimdi sana çok lezzetli bir şurup yazıyorum, içer içmez baş ağrını giderecek." diyince.

Çocuk;

-"Ama içtiğim şurup başıma giden yolu nereden bulacak?" diye merakla sordu.

8 Eylül 2020 Salı

67 YAŞINDA


Kadının biri ciddi bir para harcayıp estetik yaptırmış ve elbise alışverişine çıkmış. Mağazada ödemeyi yaptıktan sonra, kasiyere;

- "Sizce kaç yaşında gösteriyorum?" diye sormuş.

Kasiyer;

- "35 civarı "demiş.

Kadın da;

- "Aslında 67 yaşındayım." diye cevaplayarak  mutlu bir şekilde ayrılmış.

Ardından Mcdonalds'a gitmiş, yemeği aldıktan sonra buradaki kasiyere aynı soruyu sormuş;

Kasiyer de;

- "29 yaşında olmalısınız." demiş.

Kadın:

- "Aslında 67 yaşındayım "demiş. 

Yüzünde kelebekler açar bir şekilde çıkmış Mcdonalds'dan. Otobüs durağında beklerken, dayanamamış duraktaki yaşlı adama da kaç yaşında göründüğünü sormuş.

Yaşlı adam da;

- "Memelerini avuçlarsam tam yaşını söyleyebilirim" cevabını vermiş.

Etrafta kimse yokmuş, kadın merak içinde yaşlı adamın isteğini kabul etmiş.
Yaşlı adam memeleri epeyce bir yoğurduktan sonra;

-"67 yaşındasınız." demiş.

Kadın şaşırmış;

- "Muhteşem bu, nasıl bildiniz?"diye sormuş.

Yaşlı adam; 

- "Mcdonalds'da kasiyere sorarken tam arkanızdaydım." diye muzip, muzip gülmüş.

2 Eylül 2020 Çarşamba

UYURGEZER


Adamın biri otele gelir;

-"Burada bír gece kalmak istiyorum. Fakat oda istemiyorum."

-"Oda istemiyor musunuz? Nasıl yani!"

-"Ben uyur gezerim, uzun bir koridorunuz varsa, mesele yoktur, sabaha kadar dolaşır dururum."

KESTİRMEDEN

Karadenizli atlet öğünüyordu;

-"Ben 100 metreyi tam 8 saniyede koşayurum."

-"Ciddi misin, dedi arkadaşı. Bu bir dünya rekorudur. Nasıl yapıyorsun bunu?"

Bizimki hafifçe kasılarak cevap verdi;

-"Çestirmeden cideyurum daa."

AFİYET OLSUN

Babası oğluna görgü kurallarını öğretiyordu;

-"Örneğin oğlum, bir eve gittik. Onları yemek yerken gördük, ilk sözümüz ne olmalı?

-"Afiyet olsun" der oğlu. 

Baba;

-"Peki neden bu söylenir?" deyince 

Oğlu ;

-"Neden olacak, buyurun desinler diye." der.

2 Ağustos 2020 Pazar

NİKAH



Bir nikahta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin ve damadı tebrik için ayağa kalkar. İşte tam da bu sırada elektrikler kesilir. Herkes "aaa" diye tepki verirken damadın annesi düşüncelerini hayli sesli bir şekilde dile getirir:

- “Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı”

MÜDÜRLÜK DESENİZE


Bir internet bağımlısına kız istemeye giderler Kızın babası:

- "Ee , damat bey oğlumuzun işi nedir?"

Damatın babası :

- "Facebook'da 56.034 kişi’lik sayfası var!"

Kızın babası:

- "O nasıl bir iştir?"

Damat adayını tanıyan evin ergen oğlu cevabı patlatır:

- "56.034 kişiyi yönetiyo, sorunlarıyla ilgileniyo, paylaşımlar yapıyor…"

Kızın babası:

- "Siz Şuna Müdür desenize! Verdim Gitti"

2 Temmuz 2020 Perşembe

ERZURUM ATASÖZLERİ

•Aç it davara gitmez

•Aç it fırın yıkar.

•Aç gezer tok sallanır.

•Anıklı yemek tatlı olur.

•At ile eşek tepişince arada sahibi ezilir.

•Ayda gelen hoş olur, günde gelen boş olur.

•Ayı ile harala girilmez.

•Baskısız tahtayı yel götürür, yel götürmezse sel götürür.

•Bitli kaşınır aç düşünür.

•Çayırı düz al karıyı kız al.

•Çocuk haroyu , dana mereği yer.

•Davetsiz giden mindersiz oturur.

•Derdi çeken ağuyu içen bilir.

•Doğru söz yemin istemez.

•El atına binen tez iner.

•El eliyle diken çıkmaz.

•Et benim için ,öğren kendin için.

•Ev danası öküz olmaz.

•Evin sıcağı sobadan, çocuğun terbiyesi babadan.

•Harmana giren porsuk dirgene dayanır.

•Haylama ile it kurda gitmez .

•Hırsız evden olunca öküz bacadan çıkar.

•İnek öldü hab kesildi , dana öldü hep kesildi.

•İsli kazanın yanına oturma is bulaşır.

•İş gördün sıvış , aş gördün giriş.

•İt yaza çıkar ama yediği ayazı bilir.

•İtin iyisi elin dayısı olmaz.

•İt kılından elek olmaz.

•İyi at arpasını artırır kötü at dayağını.

•Kazan demiş dibim altın, kepçe demiş ben nerdeyim.

•Kediyi kovalaya kovalaya aslan ederler.

•Kırmızı öküz kızarsa kızara kızara ölür.

•Koçluk kuzu közde belli olur.

•Kudurmuşun mezarını tezden kazarlar.

•Kurt yaşlanınca keçi kurdun inini sorarmış.

•Martta merek yarı gerek.

•Mescidin içi dururken dışı haramdır.

•Ne düğün görmüş oynamış ne de ölü görmüş ağlamış.

•Öküzün inek başlısı , tarlanın ufak taşlısı.

•Ölmüş eşek kurttan korkmaz.

•Ölüsü olan bir gün , delisi olan her gün ağlar.

•Serçeye pisliğin derman demişler gitmiş deryaya pislemiş.

•Sinsiden iş çıkar , bir elinden taş çıkar.

•Tandır sıcakken ekmek tutar.

•Tarlayı taşlı, kızı kardaşlı yerden al.

•Tarlada izi olmayanın harman da yüzü olmaz.

KARADENİZ ATASÖZLERİ

“Baktun olmay, bakmayacasun”

“Lafun tutarsa hakimsun, tutmazsa sen kimsun?”

“Eğer Karadeniz kızına kafa tutayisan, ya çok yağlu yidun dilun kayayi ya da mermidan daha hızlı koşayisun”

“Geliysan gel gelmiysan haydee”

“Sevduğuni alamadiysan, alduğinu sevecesun”

“Yol cidanundir peşinden ağliyamam, yüreğim ahur deyuldir her öküzü/ineği bağliyamam”

“Yarumden ayri düştum gözlerim nemlu, içki haramdur deyu çay içtum demlu- demlu”

“İçune atarsun ama içunden atamazsun”

“Anasinun sütiyla adam olmayani, siğur neylesun”

“Bakmayun siz hamsinun ufak olduğune, sülalesi kalabaluktur”

“Oksijen değilsun hoş, sensuzde yaşarum”

“Habu yalan dünyada eleceksun elenle, sevdaluk eyi şeydur edeceksun bilenle”

1 Haziran 2020 Pazartesi

KALAN KAĞIT



Dairesini kağıt kaplayan Temel'e komşusu sorar;

- "Dairelerimiz aynı genişlikte, sen yeni duvar kağıdı yaptın. Kaç rulo kağıt aldıydın?"

- "On yedi top aldum."

Komşu da duvar kağıdını alır, evi kaplatır, ama epeyce de kağıt elinde kaldığı için Temel'e sorar;

- "Yahu Temel, ben de on yedi top aldım ama, yedi top arttı!"

Temel masumane cevaplar;

- "Eyi, benum da o kadar artmıştı!"

ÇÖP


Temel İstanbul'a yeni taşınmış. Kapıcı sabah kapıyı çalmış. Temel, kimseyi beklemediğinden merakla kapıya yönelmiş ve seslenmiş; 

-"Kim o?"

Kapıcı: 

-"Çöp! diye bağırmış."

Temel gayet sakin ve kibar bir dille konuşmuş: 

-"İhtiyacımız yok."

KURT


Öğretmen sınıfta ders anlatıyordu. Bir ara arka sırada oturan öğrencilerden birini işaret ederek:

-"Söyle bakalım oğlum, köylüler kurtları niçin öldürürler?"

-"Kuzuları öldürdükleri için, efendim."

Ön sıralarda oturan Ayla, hemen atıldı:

-"Öyleyse kasapları niçin öldürmüyorlar?"

GÜN BATIŞI

Ressam İki arkadaş, sergide bir tabloyu seyrediyordu. 

Biri:

-"Şuna bak, dedi, güneşin doğuşunu ne güzel canlandırmış."

Öbürü düzeltti:

-"İmkânı yok, mutlaka güneşin batışıdır."

-"Belki öyledir. Ama nasıl oluyor da bu kadar kesin konuşabiliyorsun?"

-"Ressamı tanırım, sabahları onbirden önce kalkmaz."

SİNEK


İlk defa helikopter gören Temel, Dursun' a sormuş;

- " Dursun, pu nedur da? 

Dursun, gayet sakin cevap vermiş;

- Haçan, bu olsa olsa pin yaşunda bir sinek dur.

1 Mayıs 2020 Cuma

ÖRNEK ÇİFT

Komşuları yeni evli Ömer'e sorarlar;

- "Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?"

-"Hayır" diye cevaplar Ömer ve ilave eder:

- "Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman şapkamı her zamankinin aksine sola eğerim. O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz."

Dinleyenlerden biri:

- "Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de şapkanı sola eğmişsin. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?" diye sormuş.

Ömer gülümsemiş;

- "Bundan kolay ne var, şapkamı çabucak sağa yatırırm, demiş."

SAKLAMIŞ

Doksanlı yaşlara yaklaşmış iki yaşlı kadın sohbet ediyorlarmış.

- "Benim bey bu sıralarda kötü bir alışkanlık edindi. Tırnaklarını yemeye başladı. Ne yaptıysam vazgeçiremedim. Sinirlerimi bozuyor."

Diğer kadın ise cevaben;

- "Haklısın benimki de bir ara başladı ama uyguladığım tedbirlerle tırnak yemesini engelledim." der.

- "Çok iyi! Ne yaptıysan bana da öğret lütfen."

- "Çok basit dişlerini sakladım."

PİRİNÇ PİLAVI

Okuldan eve aç dönen Hasan annesine seslenir;

-"Annneee akşama ne var?"

Annesi;

-"Saymakla bitmez oğlum."

Hasan;

-"Öylemi neler, neler?"

Annesi gülümseyerek;

-"Pirinç pilavı!" der

2 Nisan 2020 Perşembe

ANNEM EVE GEL DEDİ


İlkokul öğretmeni sınıfta Cennet’e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister. Yalnız Temel’cik elini kaldırmayınca hoca merak eder ve sorar:

- "Sen gitmek istemiyor musun?"

- "İster idum ama anacum okuldan sonra hemen eve gel dedu."

KAYNANA


Bir nikahta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin ve damadı tebrik için ayağa kalkar. İş bu ya tam da bu sırada elektrikler kesilir.

Herkes "aaa" diye tepki verirken damadın annesi düşüncelerini hayli sesli bir şekilde dile getirir:

- “Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı”

4 Mart 2020 Çarşamba

TURAN'IN ALMANYA ANILARI

Gullebi Turan, kahvehanede oturmuş Almanya hatıralarını anlatıyor:

“Turan’ın namı, Erzurum, Türkiye tamam. Ama Almanya’da bizi tanıyan nanay! Embele bir boy pos, bakış, süzüş gösterim diye şıtrasse voltaladık, ama kim kime dum duma. Bahtılar huzursuz oldum, dediler ki, Alman rajonunda gençlik delikanlılık, goco işleri müzikhollerde olurmuş. Eyi dedim akşam oraya da gideriz. Akşam oldu o dedikleri yere bir gettik ki, ne görim, ben diyim yirmi, siz deyin otuzbin kişi. Karı, kız, delikanlı, yavşak ne varsa orda. Birez, fark ederler diye bekledim. Ama gözümüzün içine bakan biri yok. Kafamın tasi attı, mendili çıkarıp yere serdim, sağ dizimi koyup bir nağara bastım, ama ne nağara! Oradaki o ottuz bin kişi, hep bir ağızdan ‘Eşhedü en lailahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Rasulullah’ diye titremeye başladi.”

4 Şubat 2020 Salı

DUT SATİRAM DUT

Adamın biri eşeğine yüklediği bir sepet dutu; tenekesi 5 Lira diyerek yüksek sesle satmaya çalışıyormuş. Bir delikanlı adama sokulmuş, kulağına eğilerek :

-"Kilosu kaça;" diye sorunca, adam son derece kızgın:

-"Niye baba ele eğilip kulağıma fısıldırsançi? Hoç eskeriye mavzeri satmiram, dut satiram dut." demiş.

BEN ZİFTLENDİM

Gullebi Turan demirciler çarşısında dolaşırken, ustalardan biri bir depo gösterir:

-Ola Gullebi, bu depoyu al götür falan yerde ziftlet. Ahan sene 200 lira, kaç para tutarsa oradan ödersin, der.

Gullebi Turan depoyu sırtlanıp doğruca söylenen yere götürür. Aradan iki-üç saat geçer. Gullebi artan parayla içki alır, kafayı bulur. Depoyu getirir ustaya verir.

Usta ziftlenmiş depoyu alır ve kaç para verdiğini sorar.

Turan da 100 lira verdiğini söyler. Bunun üzerine:

-Ola paranın üstüni ne ettin, diyince Turan hemen cevabı yapıştırır:

-Ağabeyi oni da ben ziftlendim.

16 Ocak 2020 Perşembe

TELEFON


Muhtar seçimden sonra köye gelen milletvekiline;

- "İki büyük problemimiz var" diye dert yanmış.

Milletvekili;

-" Bu asırda dert mi olur muhtarım söyle hemen halledelim." diye cevap vermiş.

-"Birincisi köyümüzde sağlık ocağı var ama doktor yok." demiş muhtar.

-" Şimdi hemen sağlık bakanını arayıp hallediyorum" demiş milletvekili.

Cebinden telefonunu çıkarmış birisiyle uzun, uzun konuşmuş. Sonra muhtara dönerek;

-" Muhtarım doktor yarın sabah burada olacak, ikinci sorununuz nedir."

Hayretle gözleri açılan muhtar;

-"Köyümüz ve çevresinde hiçbir şebekeye ait cep telefonu çekmez, baz istasyonu isteyecektim vekilim." demiş.

1 Ocak 2020 Çarşamba

HEPSİ CENAZEDE



Adamın biri maça gitmiş. Aldığı bilet, tribünün en uzak köşesinde.Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş. O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış. Yan koltuktaki adama sormuş:

- "Burası boş mu?"

- "Boş, demiş adam."

- "Nasıl oluyor bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış."

- "Orası benim eşimin, demiş adam, aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti."

- "Çok üzüldüm, demiş bizimki, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?"

- "Onların hepsi şu anda cenazede", demiş adam.

BİLMEDİĞİ PARÇA


Küçük çocuk, keman dersi için evde prova yapıyor, babası da oturmuş gazete okuyordu. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere havlayarak eşlik ediyordu.

Bu gürültüde gazetesine konsantre olamayan baba, oğluna seslendi:

-"Oğlum, şunun bilmediği bir parça çalsana!"

YA SİZ NE YAPARDINIZ?



Amerikanın Teksas eyaletinde görülen bir davada; hakim davacıya sormuş:

- "Kazadan sonra size ‘Nasılsınız?..’ diye soran otoyol polisine ‘Çok iyiyim, harikayım’ demişsiniz, şimdi tam tersini söylüyorsunuz ve size çarpan araç şoforünden hastahane masrafı talep ediyorsunuz !"

Davacı,

- "Efendim atım." diye konuşmak isteğince.

Hakim gürlemiş;

- "Bırak şimdi atınıda anlat  gerçeği !"

- "Efendim, müsaade ederseniz olay zaten atımla alakalı. Atım ile otoyolu geçerken bu adam kamyonu ile bize çarptı ikimiz farklı taraflara fırladık. Canım yanıyor ve kımıldayamıyordum, otoyol polisi geldi, atıma yöneldi. Silah sesi duydum ve dumanı tüten tabancası ile benim yanıma yaklaştı, “Atının durumu çok kötüydü hallettim” dedi ve “Peki, sen nasılsın bakalım?.. ” diye sordu. Affedersiniz ama siz olsaydınız ne yapardınız!"