Temel ile Dursun güzel bir bahar gününde köyün yüksek bir tepesine çıkmışlar. Manzaranın keyfini çıkarırken birden Temelin gözü içerisinde ineklerin otladığı köy mezarlığına kaymış ve Dursun'a dönmüş:
-"Ula Tursun! Sende pirgün öleceksun, sonra seni aha şu mezarluga gömeceguz. Orada topraga karişacaksun. Sonra ot olarak yeniden büyüyeceksun. Sonra seni şu inekler yiyecek. Sonra da seni siçacak. Bende o pokun yanuna gidecegum ve diyecegum ki "Ula Tursun! Neydiiin ne oldin?".
Tabii Dursun önce şaşırmış, sonra bir hayli alınmış ve altında kalmamaya karar vererek:
-"Ula Demel sende pirgün öleceksun. Seni aha şu mezarluga gömeceguz. Orada sende toprak olacaksun. Sonra ot olarak püyüyeceksun. Sonra seni şu inekler yiyecek. Sonra seni siçacaklar. Bende o pokun yanuna gidecegum ve diyecegum ki "Ula Demel! Sen hic değismeyeceksun!"