Teyo pehlivanın etrafına dizilmiş meraklılara nasıl balık avladığını anlatır.
-“Ağama söylim , bir gün balık avlamak için Karasu ya gettim. Tekneye bindim birez kenara doğri açıldım. Bahdım ki balıhlar çok küçük. Birez daha uzağa gettim, daha böyük balıh buluram , diye düşündüm. Küreklere asıldım , birkaç yüz kilometre gettim. Bahdım ki etrafta köyler görünir. Birez daha uzahlaşim , dedim. Neyse , bir daha küreklere yüklendim. Ele getmişem ki Allah sizi inandırsın etrafta heçbir şey görünmir. Bir de bahdım ki , arkadabir savaş gemisi. Üstünde Urus Bayraği asılı. Geminin kaptani İgor beni görünce hemen tanidi.
-“Pehlivan, pehlivan karasularımıza girdin, karasularımıza girdin, diye bağırdi.”
Gafayi galdırdım İgor'a dedim ki:
-“Get ola gavat , ben zaten Karasu'dayım, sen neden bahsedirsen?”