12 Nisan 2010 Pazartesi

KARASU

Teyo pehlivanın etrafına dizilmiş meraklılara nasıl balık avladığını anlatır.

-“Ağama söylim , bir gün balık avlamak için Karasu ya gettim. Tekneye bindim birez kenara doğri açıldım. Bahdım ki balıhlar çok küçük. Birez daha uzağa gettim, daha böyük balıh buluram , diye düşündüm. Küreklere asıldım , birkaç yüz kilometre gettim. Bahdım ki etrafta köyler görünir. Birez daha uzahlaşim , dedim. Neyse , bir daha küreklere yüklendim. Ele getmişem ki Allah sizi inandırsın etrafta heçbir şey görünmir. Bir de bahdım ki , arkadabir savaş gemisi. Üstünde Urus Bayraği asılı. Geminin kaptani İgor beni görünce hemen tanidi.

-“Pehlivan, pehlivan karasularımıza girdin, karasularımıza girdin, diye bağırdi.”

Gafayi galdırdım İgor'a dedim ki:

-“Get ola gavat , ben zaten Karasu'dayım, sen neden bahsedirsen?”