26 Ağustos 2010 Perşembe

Bisiklet


Afrika’nın bir köyüne misyoner olarak giden papaz, bir taraftan da yerlileri eğitmeye çalışmaktadır. Her sabah; insanların iyilik yapmalarını, birbirlerine karşı iyi davranmalarını, vs.. vaaz ederken, öğleden sonraları da kabilenin reisine, İngilizce öğretmeyi ihmal etmez.

Yine bir öğle sonrası Papaz ve Kabile Reisi dolaşmaya çıkar. Gördükleri her nesnenin önünde, papaz işaret eder, İngilizcesini söyler, reis de yineler. Bir kayanın önüne geldiklerinde, Papaz:

— "Kaya!"

Reis de:

— "Kaya!"

Bir göle gelirler.

Papaz:

— "Göl!"

Reis de:

— "Göl! "

Deyince, papaz çok sevinir ve "Bravo!” diyerek heyecanını gizleyemez.

Çok sürmez önlerindeki çalılıkların arasında sevişen bir çifte rastlarlar. Papaz biraz kızarmış ve biraz da yutkunarak:

— "Bisiklete binmek!" der.

Reis sevişenlere şöyle bir bakar ve tüfeği ile ateş eder, her ikisini de oracıkta öldürür.

Papaz şaşkınlık, biraz da panik içinde bağırır:

— "Ne yapıyorsun!. Bunca zamandır sizi medenileştirmek için uğraşıyorum, insanlara karşı iyi davranmanız gerekirdi, bunu özellikle Tanrı'nın istediğini anlattım. Şu yaptığın işe bak!"

Reis parmağı ile ölü kadını gösterir:"

— "Benim bisiklet!"