23 Ekim 2009 Cuma

Temel'in Bağırsakları

Temel’in kötü huylarından biri de her sabah uyanır uyanmaz, gök gürültüsü kadar yüksek sesle osurmakmış.
Karısı Fadime de bu densizliğe pek içerler:

-“Cözü çikasu heruf, ha pir sabah poyle fosururken, tüm pagursaklarun donuna dökülsun da cör cünunu” dermiş.

Derken, Kurban bayramının ikinci sabahı, Fadime mutfakta kurban etlerini ayıklarken ve Temel hâlâ uyurken, Temel’i yola getirme niyetiyle, bir gün önce kurban olarak kestikleri koçun bağırsaklarını toparlayıp, çaktırmadan bir güzelce Temel’in donunun içine koymuş!

Az sonra Temel uyanınca, adeti üzere, keyifle ve gök gümbürtüsü timsali, gaz atınca bir de bakmış ki tüm bağırsakları donunun içinde. Şaşkınlık ve korku ile rengi benzi atmış, aklı uçup gitmiş.

Temel, Bir müddet sonra kendine gelmiş, kendini yoklaya, yoklaya, kalkıp tuvalete gitmiş epey zaman sonra, sararmış yüzünden soğuk terler damlayarak bitap ve yorgun bir halde mutfağa gelmiş;

-”Ula kari! Haçan dedigun oldi, fosururken tüm pagirsaklarum donuma döküldu da,” dediğinde,

Fadime:

-”Oh olsun, ama pagirsaklarun çikarken canun da pek yanmistur be Temel’im” diyince:

Temel:

-”Yok be Fadime, ha çikarken acumadi da, pen onnari geri sokarken az kalsun ceberiydum”