12 Ağustos 2012 Pazar

İşim Tek Bir Hoş Geldine Kaldı.

 
Vakti zamanında bir vilayette eşraftan birinin damadı bir bayram günü herkesten evvel el öpmeye gelmiş. Kayın pederinin yanına oturmuş. Fakat eş dost da tebrik için birer birer sökün etmeye başlamış. Her yeni misafir geldikçe misafire;

- "Hoş geldin, şöyle buyur." der.

Damadına da;

- "Sen biraz aşağıya çekil misafir otursun," emrini verirmiş.

İş o hale gelmişki oturacak bir kişilik yer kalmamış. Bunun üzerine damat bir hareket yaparak dışarı çıkmak arzusunu göstermiş. Kayın peder sormuş;

- "Gidiyor musun?"

- "Ne yapalım efendim, işimiz bir hoşgeldine kalmış," demiş.

Suçlu ve Suçsuz


Bir kadı, bir gün şikayetçi ile şikayet edilenlerden hangisinin haklı, hangisinin haksız olduğunu kestirememiş ve her ikisini de falakaya yatırarak bir temiz dayak attıktan sonra:


- "Oh, şimdi vicdanım rahat etti. Çünkü bu suretle hangisi haksızsa elimden kurtulamadı." demiş.

Düğün Müğün

Bir genç evlenecekmiş. Zengin bir arkadaşına gidip bin lira kadar ödünç para istemiş. Arkadaşı bu parayı ne yapacağını sormuş. 

Öteki:

- "Malum ya düğün bu. Elbise melbise, düğün müğün, çalgı malgı..." diye sayarken 

Arkadaşı:


- "Al şu beşyüzü de düğün yap müğün yapma, elbise al melbise alma, çalgıyı getir malgıyı getirme, idare eder gidersin," demiş.