Temel askerliğini Yunanistan sınırında yapıyormuş. Bir gün nöbette iken karşı sınırdaki Yunanlı ile uzaktan işaretle sohbet etmeye kalkmış:
Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle;
- "Havacı mısın?" işareti yapmış,
Yunan aldırmamış. Bir ıslık çalmış elleriyle;
-"Karacı mısın?" işareti yapmış,
Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış;
-"Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış,
Yunan yine aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak;
-"Topçu musun?" demiş,
Yunan aldırmamış. Bir ıslık daha çalmış;
- "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış;
Yunan aldırmamış. Nöbetler değişmiş, Temel'le Yunan yerlerinden ayrılmış. Birliğine dönen Yunan komutanına çıkmış;
- "Ben oraya bir daha nöbete gitmem. Orada bir çılgın Türk var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor." demiş